Kulak Tıkanıklığı

Kulak tıkanması bazı dönemler insanların başına gelen rahatsız edici hastalıklar arasında yer almaktadır. Kulak tıkanıklığı orta kulak iltihabı, su kaçması, uçak yolculuklarında görülen basınç değişimi, soğuk algınlığı ve daha pek çok nedenle ortaya çıkabilir. Kulak tıkanıklığı genel olarak ciddi bir probleme yol açmaz ve kulak damlası ya da sadece beklemek gibi basit yöntemlerle çözülebilir. Ancak beş ila yedi günden fazla süren kulak tıkanıklığı için bir doktora başvurmanız gerekebilir.

Kulak tıkanıklığının birinci nedeni kanallara su kaçmasıdır. Suyu çıkarmak için kulak damlası kullanabilir ya da akşamları su kaçan kulağınızın üstüne yatabilirsiniz. Bunun dışında sinüzit, alerjik reaksiyonlar, kulak kiri birikmesi, kulak enfeksiyonları, migren, grip, basınç değişiklikleri, kulak kanalını tıkayacak objeler kulak tıkanması nedenleri arasında sayılabilir.

Çoğu durumda tıkanıklık kendiliğinden geçer. Bazen yalnızca esnemek veya yutkunmak kulak tıkanıklığının ortadan kalkması için yeterli olabilir. Bazı durumlarda buharlı ortamda durmak ve solumak veya sıcak bir duş almak da işe yarayabilir. Bazen tıkanan kulağa ısıtıcı yastık koymak kulak tıkanıklığını geçirmeye yetebilir. Bazı durumlarda bu tip ev yapımı tedaviler işe yarayabilir.

Dış kulak ve dış kulak yolu: Buşon gerçek anlamda kir değildir. Dış kulak yolundaki cildin salgısıdır. Bu salgı dış kulak yolundaki cildi infeksiyonlardan korumaya yöneliktir ve dışarıdan gelen toz ile diğer partikülleri tutar. Dış kulak yolu cildindeki dışa doğru olan hareketlerle kulak kepçesine doğru atılır. Kulak salgısının koyu olması, tozlu ortamlarda bulunma veya salgının dışarıya atılmasına engel faktörler birikime yol açarlar.

Dış kulak, kulak kepçesi ve dış kulak yolundan meydana gelir. Dış kulak yolu, kulak kepçesi ile kulak zarı arasında, tünel şeklindeki kısma verilen isimdir.

Kulağımız dış, orta ve iç bölüm olarak üçe ayrılır. Hava dolu olan ve 3 küçük kemikten oluşan orta kulak ses dalgalarını iç kulağa iletir ve duymayla ilişkili sinirleri uyarır. Orta kulak ve dışarıda bulunan basıncını eşitlemek östaki borusunun görevidir. Östaki borusunda oluşabilecek sorunlar duymayı etkileyebilir ve tıkanıklığa yol açabilir.

Akut Otitis: Bakteri ya da virüs yoluyla bulaşan hastalıklar nedeniyle orta kulak enfeksiyon kapabilir, sıvı birikimi ve şişlik oluşabilir. Kulakta işitme yeteneği azalır ve kulak zarının hareketi kısıtlanır. Akut otisis genellikle ağrıyla birlikte görülür. Bebekler ve küçük çocuklar arasında sık görülen enfeksiyon soğuk algınlığı sonrası ortaya çıkar.

Seröz Otisis: Orta kulakta enfekte olmamış sıvı birikmesi sonucu (kulağa su kaçması olarak bilinir) oluşan bir rahatsızlıktır. Sıvı birikimi sonucu östaki borusu tıkanır ve sıvı drenajı mümkün olmaz. Genellikle kendiliğinden geçer ancak geçmez ise doktor müdahalesiyle sıvının boşaltılmasına ihtiyaç duyulabilir.

Nazofarengeal Tümör: Burnun arkasında boğaza açılan kesimde nadir olarak oluşan tümörler kulak tıkanıklığına neden olabilir. Genellikle yetişkinlerde görülen bu tümörlerin cerrahi bir operasyonla alınması gerekebilir. Ayrıca tümörlerin iyi huylu olup olmadığının kontrol edilmesi daha ciddi hastalıklara karşı tedbir almak adına önemlidir.

Kulak Tıkanıklığı Tedavisi

Tedavi yöntemleri tıkanıklığın nedenine bağlı olarak değişir.

Antibiyotikler: Su kaçması nedeniyle oluşan orta kulak iltihabını geçirmek için genellikle antibiyotik tedavisi uygulanır. Bu antibiyotikler ağız yoluyla alınabilir ya da sıvı şeklinde kulağa uygulanabilir. Enfeksiyonun tedavisi sonucunda kulak büyük olasılıkla açılacaktır.

Dekonjestanlar: Sinüs dokusunda yaşanan şişlik kulakların tıkanmasına ve sıvı birikimine neden olabileceği için püskürme ya da tablet formunda burundaki nemi azaltarak soluk almayı kolaylaştıran ilaçlar kullanılabilir. İlacın etkisiyle tıkanıklığa neden olan dokudaki şişlik indiğinde kulak tıkanıklığı da geçecektir.

Kulak Tüpleri: Kulak tüpleri biriken sıvının direk müdahale ile alınmasını sağlar. Genellikle tekrarlayan orta kulak iltihabı yaşayan çocuklarda yapılan basit bir cerrahi işlemdir. Drenaj sayesinde ilerde oluşabilecek enfeksiyonlarında önüne geçilebilir ya da şiddetleri azaltılabilir.